bugün

entry'ler (286)

muhlis bey

--spoiler--
maça giderken yanında cam götüren,
camın top isabet etmesi sonucu kırılması üzerine futbolculara "hayvanoğlu hayvanlar, kabahat maça cam getirende zaten!" diye çatan müthiş adam.
--spoiler--

bedelli askerlik

15 ay izmarit toplamayı, komutandan küfür yemeyi, çukur kazmayı erkeklik sanan soğancıkları ortaya çıkaran tartışmadır.
erkeklik anlayışınıza tüküreyim sizin. insanı cinsiyetinden soğutursunuz.
ha çok da eşitlikçisiniz, askerliğin baştan aşağı eşitsizlik üzerine kurulu olmasına gıkınız çıkmaz iş bu mevzuya gelince diliniz çözülür ne hikmetse.

bedelli askerlik

Hakkında yapılan en yoğun eleştiri "ayrımcılık" merkezli oluyor.

"zengin para verip yapmasın, yoksul gariban gidip şehit olsun, gazi olsun."

Bedelli askerlik çıksa da çıkmasa da, bu askerlik sistemi böyle sürdükçe yoksul, gariban şehit olacak.

15 gün eğitim almış, silah tutmayı bilmeyen askeri dağlarda yaşayan teröristin karşısına çıkarırsan, ölür.

--spoiler--

Eline pimi çekilmiş el bombası verirsen, ölür.

Mayın döşediğin yere gönderirsen, ölür.

Aldığın isthbaratı takmazsan karakol basılır, ölür.

--spoiler--

bu kadar basit.

bedelli askerlik çıksa da ölür, çıkmasa da ölür.

Bir taraftan böyle bir dram yaşanıyor her an; öte taraftan birileri terör tehlikesi olmayan yerlerde çukur kazarak, bir ağacın yanında nöbet tutarak, izmarit toplayarak askerlik yapıyor.
Sonra da gelip, bu drama itiraz edenleri vatan haini ilan ediyor, "aslanlar gibi 18 ay yaptım" diyor.

Önce bu eşitsizlik hallolsun. herkes eşit sürede askerlik yapsın; yurtdışında çalışan da, üniversite bitiren de, bitirmeyen de. ama makul bir süre olsun bu. hayatı altüst etmeyecek bir süre. 2-3 ay gibi en fazla.
ya da hepsinden iyisi -ki er geç olacak- profesyonelleşsin ordu, işi askerlik olanlar askerlik yapsın. bu işin en üstün eğitimini alsın, öyle çıksın teröristin karşısına.

ondan sonra, bedelli askerlik falan istemez kimse.
tüm bu eşitsizlikler içinde güç bela kurduğu düzeninin yıkılmaması için mücadele eden adam istiyor bedelli askerliği. zengin çocuğu falan değil.

fakat bugün böylesine büyük çarpıklıkların içinde yaşayıp gıkınızı çıkarmazken, üstüne de kahramanlık yapmış gibi şişinirken özgürlük savaşçısı, adalet savaşçısı ayağına yatmayın lütfen. komik oluyorsunuz.

Bedelli askerlik zaten çatır çatır uygulanan birşey her zaman ve bunu talep edenler, yurtdışındakilere tanınan hakkın kendilerine de tanınmasını istiyorlar.
Bu da adaletsizlik diyorsanız, profesyonel orduyu savunursunuz, herkese eşit ve makul süreli, daha verimli bir zorunlu askerlik biçimini savunursunuz.

bedelli askerlik

bu akşam 5n1k da tartışılacak olan olgu.

bedelli askerlik vatan hainliğidir

çok açık konuşayım; gerizekalıca bir tezdir.

bedelli askerlik isteyenlere şehitlerin hesabı soruluyor ya, ifrit oluyorum.

şehitlerin hesabını soracağın yer, genelkurmaydır benim gerizekalı vatandaşım.

askerler komutanlarının döşediği mayına basıp ölüyor, istihbarat gelmesine rağmen kimse iplemiyor ve karakol basılıyor, subay askerin eline el bombası veriyor ve patlatıyor, silah tutmayı bilmeyen gencecik oğlan kuduz teröristin karşısına çıkarılıyor ve sen utanmadan çıkıp "şehitlerin hesabını ver!" diye bedelli bekleyen adama çatıyorsun, onu vatan haini ilan ediyorsun.

kahve köşesi diyeceğim, orada bile bunu söyleyeni eşek sudan gelene kadar döverler. braz akıl yahu. biraz işletin şu fındık beyninizi.

vatani görevi satmak

senelerdir kullandığım, üstüne kuşların bile sıçmaya tenezzül etmediği külüstür arabamı satarak, borç alarak yapacağım, belki de yapamayacağım satma eylemidir.
kredi falan da çekemem, bankalar bana kredi vermez çünkü. kara listedeyim.
ama nasıl oluyorsa, zengin piçi oluyorum. ilginç.

vatani görevi satmak

Bu ülkenin yüz senedir çektiği iğrenç hamasetin sonucu birilerine atılan çamurdur.
(bkz: #7855314)

"Vatani görev" diyen arkadaşların ne kahramanlıklar yaptığını, bu muhteşem dönemi nasıl eğitimlerle tamamladığını uzun uzun dinlemek isteriz.
Buna cevap veremeyecekseniz kırın kıçınızı oturun, ya da profesyonel ordu için yorun o kahraman kafalarınızı. o zaman bedelli askerliğe falan da gerek kalmaz.

bedelli askerlik

Zengin çocuklarının beklemediği askerlik türü.
onlar zaten bir yolunu buluyor; 3 yıl yurtdışında takılıyor, çürük raporu alıyor, güzel bir yerde paşa gibi askerlik yapıyor falan.
Bedelli bekleyen kişiler, yaşı 30'a dayanmış ya da geçmiş adamlar. iş güç sahibi olmuşlar. "e bu yaşa kadar aklın nerdeydi hıyarağası" diyenler olacak; onlar kendilerine bunu diyorlar zaten.
ama türkiye'de yaşıyoruz. kıçımızı yırta yırta üniversiteyi kazanıyoruz, yırta yırta bitiriyoruz, yırta yırta bir işe girmeye çalışıyoruz. fakat askerlik çıkıyor karşımıza. üniversiteyi bitiremediysek durum daha da vahim. hele ki bakmakla yükümlü olduğumuz birileri varsa, borcumuz harcımız varsa...

hadi tüm bunları bırakıp gittik, vatan borcu dedik.
o da ne? izmarit topluyoruz! çukur kazıp, geri kapatıyoruz! ağacı korumak için nöbet tutuyoruz! bu muymuş kahramanlık?

şu yorumlara bakınca herkes en az 5 terörist yakaladı, ülkeye birer kilometre kare toprak kazandırdı, 25 yunanı denize döktü sanıyoruz.

bizi yemeyin arkadaşlar. cümle alem biliyor durumu.

hayatında ilk defa silah görmüş 20 yaşındaki çocukların, kuduz teröristlerin önüne sürülmesi de bu işin kılıfı oluyor.
"şehit veriyoruz, ne bedellisi, utanın!" diye suratımıza bağırılıyor.

peki tüm bunların çözümü bedelli askerlik midir?
hayır efendim.
ordu profesonelleşecek, askeri işler dışındaki herşeyi siviller yapacak, teröristin karşısına onun ciğerini bilen aslanlar gibi asker çıkacak. o zaman ne bedelliye gerek kalır, ne böyle saçma sapan hamasi nutuklar duyarız.

vatani görevi satmak

15 ay boyunca izmarit toplamanın, çukur kazmanın, garsonluk yapmanın keyfinin para ile satılmasıdır.
vatan borcu ödemek bu kadar kolayken, ne gerek var bundan kaçmak için üste para vermeye?

birbirine benzeyen ünlüler

suat kılıç:
http://yenisafak.com.tr/resim/site/anabyan410f561141020979by.jpg

gece bahçesi'ndeki iggle piggle:
http://www.tishtashtoys.com/images/Products/newweblarge/MG001.jpg

atatürk ü ateist zanneden geri zekalılar

atatürk'ün "biz ilhamımızı gökten indiği sanılan kitaplardan değil, doğrudan doğruya halktan alıyoruz" sözü ile kafaları karışmıştır.
ama bu, vicdansız, allahsız, şerefsiz,cahil, fahişe evladı, acınacak halde bir insan topluluğu oldukları gerçeğini değiştirmez.
ve bunların analarına ne kadar çok söversek, küfür etmedik ne kadar az delikleri kalırsa, ağızlarını burunlarını ne kadar iyi kırarsak ve sonunda leşlerini ipte sallandırırsak o kadar haklı çıkarız. içim bir hoş oldu.

atam için çalan sirenden rahatsızlık duyan insan

ayıp duymaktadır. o siren olmasaydı sen yine olurdun ama baban kimdi bilemezdin şerefsiz.
o sirenler ki, yunanlıları denize döktü, padişahı kovdu cumhuriyeti kurdu.
sen kimsin de ondan rahatsız duyuyorsun?
atam rahat duy. yok rahat uyu.
(bkz: atatürk ile ilgili yorumlarda be hey dürzü eşiği)

bifteği dövdürmek

pasif eşcinsel erkeğin yaptığı eylemin argodaki karşılıklarından biri. acayip komiktir.
cümle içinde kullanalım; "parasızlıktan bifteği dövdürme noktasına geldim."

ardını dövdürmek

(bkz: bifteği dövdürmek)

türk malı

şafak sezer'in recep ivedik çakması,

binnur kaya'nın burhan altıntop çakması olduğu dizi.

özellikle binnur kaya konusunda iddialıyım. kelimeleri deforme etmeler, vurgular, ifadeler aynı.

kadınları itici yapan detaylar

- özlü olduğu sanılan dandik, boş sözlere düşkünlük.
en ifrit olduğum; "uçurumun kenarında olsan da hayata gıcıklık olsun diye gülümse."

- lafı zırt pırt amelie'ye ve tim burton'a getirmek.

- seyrek saç.

- kalın ve güdük tırnak.

lost

--spoiler--

hiç bir karakterin ıslanmaktan korkmadığı dizidir.

--spoiler--

her suyu gören cumburlop diye atıyor kendini. ulan bin türlü aksiyonun içindesiniz, koşturup duruyorsunuz. nasıl kuruyacağınızı düşünmeden öyle atlanır mı suya?
hadi "ulan ada tropik nasılsa hocu, kururuz hemen" diye düşünüyorsunuz diyelim; götünüzün başınızın pişik olmasından da mı korkmuyorsunuz?

bunun dışında güzel dizi.

şaka maka derken 30 yaşına gelmek

işin şakaya gelir yanı olmadığının anlaşılmasıdır.

hani kurnazca fiyat etiketleri vardır; 49.99 tl gibi. 50 lira değil hani.
bu fiyatı 40'lı rakamlarla algılarız, oltaya gelir ve alırız ürünü.
29'a kadar kendimize bu kurnazlığı yapıyoruz. kendimizi 20'lik haneye dahil ediyoruz. fakat 30 oldun mu, kendimizi kıskıvrak yakalıyoruz.
bu yüzden 20'lerin başlarında, hayata dair ne hazırlık varsa yapılmalı a dostlar.
30'a geldiğinizde "ben neler yaptım" diye geri dönüp dönüp bakmaktan, önünüzü göremez olacaksınız. aman diyeyim.

bedelli askerlik

bir de bedelli askerlikle ilgili "zengin olan için iyi iş valla, bastır parayı yap askerliğini" muhabbeti vardır.
çevremde onlarca insan var, bedelli askerlik umudu taşıyan. bunların hiçbiri zengin falan değil. hatta çıkmasının hayalini kurdukları kadar, çıkması durumunda parayı nasıl denkleştireceklerini de kara kara düşünüyorlar.
o yüzden, ucu kendine dokunmayan konularda, başkalarının hayatının nasıl güçlüklerin içinde sıkıştığını bilmeden atıp tutmamak lazım.

bedelli askerlik

her türk genci askerliğini rambo olarak yaptığı, cepheden cepheye koştuğu, askeriyede geçirilen her gün birbirinden verimli olduğu için terbiyesizliktir, şerefsizliktir. ölen şehitler yakanıza yapışır ahirette. te allahım ya.

bal kaymak bir durumdur, dört gözle beklediğimizdir. türkiye şartlarında kimi vatandaş hayatın seline kapılır gider, bir bakmışsın seneler geçmiş. o saatten sonraki 6 aylık, hele hele 1 senelik bir iş hayatından uzaklaşma durumu nelere malolur; hamasetçiler bilemeyebilir bunu.
"en verimli çağımızda alıyorlar" muhabbeti de baydı tabii ama, kimileri için hakikaten çok önemli, kritik bir döneme denk gelebiliyor. böyleleri için hayat kurtarır bedelli askerlik.
tabii en güzeli profesyonel ordu dur. işi askerlik olan, gönüllü, istekli askerler. ama türkiye için mümkün müdür? inşallah...